KAYIT OL
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Asya da yaşayan hayvanlar-(genel bilgi)

Aşağa gitmek

Asya da yaşayan hayvanlar-(genel bilgi)  Empty Asya da yaşayan hayvanlar-(genel bilgi)

Mesaj  Sercan Usta Salı Ağus. 31, 2010 1:59 am

ALTIN MAYMUN (Rhinopithecus roxellanae)



55-85 cm.
uzunluğundan başka 60 cm.lik de bir kuyruğu olan bu maymun, Çin’in dağ
ormanlarında yaşar. Dişisi, erkeğinden biraz daha küçüktür. Kışın, 70
bireylik bir grupla ormanlarda yiyecek arar. Genellikle besin
maddelerinin bol bulunduğu yazın ise, grubun sayısı 300’e kadar çıkar.
Bölgede neredeyse 1000 yıldır uzun tüyleri nedeniyle avlanan bu
maymunların postu kürklü giysilerin yapımında kullanılmaktadır.
Günümüzde de yaşam alanının giderek sınırlanması nedeniyle başka bir
tehlikeyle karşılaşmıştır. Vahşi ortamı dışında, örneğin hayvanat
bahçelerinde pek uzun yaşayamayan bu primatın 3000-4000 kadar örneği
kalmıştır...



ASYA TAPİRİ (Tapirus indicus)



Malaya
tapiri adı da verilen bu tür, Malakka Yarımadası’nda ve kuzeyde
Burma’ya kadar olan bölgelerde yaşar. Omuz hizasında boyu 1.30 m,
ağırlığı 300 kg.’dır. Rengi kısmen kirli bir beyaz, kısmen siyah ya da
siyahımsıdır. Sulak yerlerde yaşamaktan hoşlanırlar. Bataklıklar veya
akarsu boyları toplu olarak bulundukları yerlerdir. Asya tapiri çoğu
zaman geceleri hareket halinde olur. İyi bir yüzücüdür. Genellikle
yalnız yaşar, ama üreme mevsiminde eş bulur. Dişi, her batında bir yavru
yapar. Yaprak, ot, su bitkisi ve düşmüş meyvelerle beslenir...



ASYA FİLİ (Elephas maximus)



Asya
fili, Afrika filine oranla daha küçük olur (en fazla 3 m.). Kulakları
daha ufak, üçgenimsi, hortumunun ucu tek loptur. Erkeklerin savunma
dişleri ince, uzun ve Afrika filinkinden daha hafiftir. Azı dişlerindeki
kabartılar uzun şerit şeklindedir. Fillerin renkleri açık gri ile siyah
arasında değişir. Doğada serbest olarak dolaşan bir fil günde 500 kg.
kadar taze ot yer. Filin ömrü yaklaşık olarak 85 yıl gebelik süresi 21,5
aydır. Hayvanat bahçelerinde de üreyebilir. Yeni doğan fil yavrusu 1
metre boyunda 100 kg. ağırlığındadır. Asya fili işe daha yatkın ve
yumuşak huyludur.



ÇİN BAYKUŞU (Ketupa blakistoni)



Boyu
70 cm, kanat açıklığı 1.80 m. olan bu baykuşun ağırlığı 3-4 kg.
kadardır. Tıpkı deniz kartalları gibi, suda yüzen bir balık
gördüklerinde pike yapıp dalarak balığı yakalayabilirler. Çin, Mançurya,
Kore ve Japonya’nın hemen her yerinde görülen bu baykuşun özellikle
Hokkaido Adası’ndaki sayısı giderek azalmıştır. Bunun nedeni, insan
nüfusunun giderek artmasıdır. Genellikle çift yaşarlar; dişi her
keresinde 2-3 yumurta bırakır...



HİNT BUFFALOSU (Bubalus Arnee)



Borneo
Adası dahil tüm güney ve Güneydoğu Asya’da yaşayan bu hayvanın
yüksekliği 1.80 m, ağırlığı ise 800-850 kg’dır. Göl ve nehir kıyılarında
çiftler halinde dolaşırlar. Her çiftin kendi bölgesi vardır. Dişi, her
batında bir yavru doğurur ve yavru doğumdan yarım saat sonra ayakları
üzerine dikilir. Anne, altı ay boyunca yavrusunu emzirir. Ot, tohum,
bambu yaprağı ve su bitkileriyle beslenir. Genellikle sabahın erken
saatlerinde ve öğleden sonra besin aramaya çıkar. Günün geri kalan
bölümünü su içinde serinleyerek geçirir. Vahşi Hint buffalosu, fillerin
bile korktuğu tehlikeli ve saldırgan bir hayvandır. Bengal kaplanı bile,
boynuzlarından ürktüğü için ona saldırmaz. Evcilleştirilen buffalolar
ise inek ve öküz gibi köylülerin en yakın yardımcısı olurlar...



DEV JAPON SEMENDERİ (Megalobatrachus japonicus)



Japonya’nın
Hondo ve Kyushu Adaları’daki dağlık bölgelerde bulunan akarsularda
yaşayan bu hayvanın uzunluğu 1.50 m’dir. Yeryüzündeki en iri amfibi
türlerinden biridir. Bütün ömrünü suyun içinde geçirir ye balık,
örümcek, kabuklu hayvanlar, kurtçuk, böcek ve larva avlayarak beslenir.
Üreme mevsiminde suyun daha hızlı ve oksijen miktarının daha yüksek
olduğu bölgelere çekilirler. Dişi semender ağustos ve eylül aylarında
yumurtalarını suya bırakırlar ve bu yumurtalar erkek tarafından
döllenir. Yumurtalar iki ay sonra açılır ve 3 yıllık bir metamorfoz
döneminin sonunda yavru semenderlerin boyu 20 cm’e ulaşır. Japon
semenderleri 40-60 yıl kadar yaşarlar. Bazı örneklerinin 82’i yaşına
kadar yaşadıkları görülmüştür. Japonya’da bu hayvan "özel doğa şaheseri"
olarak kabul edilmekte ve korunmaktadır.



ASYA KÖPEĞİ (Cuon alpinus)



Güney
Sibirya, Çin, Orta Asya, Sumatra ve Java adalarında görülen bu güçlü
etoburun kuyruk dahil uzunluğu 1.50 m, ağırlığı 20 kg’dır. Deniz
seviyesinden 4000 m. yükseklikteki dağ ormanlarıında yaşarlar. Gündüz ve
gece grup halinde avlanırlar. Geyik, vahşi keçi, sürüngen, böcek ve
kara kabuklularıyla beslenirler. Dişi köpek, genellikle yükseklerdeki
mağaralarda her keresinde 2-9 yavru doğurur. Doğumdan sonra yavrular bir
yıl boyunca annenin yanından ayrılmazlar. Asya köpekleri grup halinde
yaşarken belli bir liderleri yoktur. Bu nedenle grup içinde bol miktarda
kavga görülür. Sayıları iyice azalan bu hayvan şu anda koruma
altındadır.



DALMAÇYA PELİKANI (Pelecanus crispus)



Uzunluğu
1.60-1.80 m, kanat açıklığı 2.90-3.40 m. olan bu pelikan Güneydoğu
Avrupa ve Orta Asya’da yaşar. Tercih ettiği bölgeler, sulak ve otlak
arazilerdir. Pelikan türlerinin en irisi olan bu kuş, bir zamanlar Tuna
kıyılarında milyonlarca sayıdaydı. Ama bugün, 1500’den az kaldığı tahmin
edilmektedir. Bunun nedeni de, kuşların yerleşim bölgelerin insanlar
tarafında sanayi alanlarına çevrilmesidir.



FİLİPİN KARTALI (Pithechophaga jefferyi)



Filipinlerin
balta girmemiş ormanlarında yaşayan bu iri kuşun kanatları açıldığında 2
m’yi bulur. Yaşadığı bölgedeki maymunların, deyim yerindeyse kabusudur.
Yuvalarını yüksek ağaçların tepelerine kurarlar. Dişi, her keresinde
bir yumurta yapar ve kuluçka döneminde erkek tarafından beslenir.
Yavrular uzun süre anne ve baba tarafından beslenirler. Bu kartalların
sayısı günümüzde 400’e kadar düşmüştür. Bunun nedeni, bu kuşun çiftçiler
tarafından sık sık avlanmasıdır...



SULKAN (CÜCE PİKA) (Ochotna pusula)



Kazakistan
ve Rusya’nın kurak bölgelerinde yaşayan bu hayvanın uzunluğu 15 cm.
kadardır. Genellikle tavşana benzer ama kuyruğu çok kısadır. Çıkardığı
ses nedeniyle halk arasında "ıslık çalan tavşan" diye da adlandırılır.
Koloniler halinde yerin 40 cm. derinliğine kazdıkları galerilerde
yaşarlar. Dişi cüce pika, yılda 2-4 kez 7 ile 13 yavru dünyaya getirir.
Bu hayvanlar ot ve yaprak ile beslenirler ve yuvalarında 8 kiloya yakın
ot depolarlar. Geçmişleri 44 milyon yıl öncesine giden cüce pikaların
çok gelişmiş bir duyma ve görme yetenekleri vardır.



AVCI YILAN (Xenochrophis piscator)



Hindistan,
Assam, Güney Çin, Formosa Adası, Endonezya w Malakka Yarımadası’nda
yaşayan bu yılanın uzunluğu yaklaş 46-100 cm’dir. Sulama kanalları ve
akarsu kıyılarında dolaşan avcı yılanın en belirgin özelliği, başıyla
sırtının birleştiği noktada siyah renkte üçgen bir işaretin
bulunmasıdır. Gözleri diğer yılanlara göre daha ufaktır ve yuvarlak göz
bebekleri vardır. Çok hareketli bir hayvan olduğu için, gecelerin yanı
sıra gündüzleri de avlanmaya çıkar. Genellikle balık ve küçük amfibileri
avlayarak beslenir ama, zaman zaman kendisinden küçük yılanlara da
saldırdığı olur. Oldukça saldırgan bir yılan türüdür. Kendisine
yaklaşanları ısırır. Dişi yumurtalarını su kenarındaki yaprakların
altına bırakır.



HİNT LEYLEĞİ (Xenorhynchus asiaticus)



Genel
olarak Hint Yarımadasında yaşayan bu hayvana Yeni Gine ve Avustralya’da
da rastlanır. Boyunun yüksekliği 1.70 m, uzunluğu ise 1.35 m.’dir. Göl
ve nehir kıyılarında dolaşır. Yumurtlama döneminde bu hayvanlar çok
sinirli olurlar ve kendi egemenlik bölgelerine giren diğer hayvanlara
karşı saldırganlaşırlar. Dişi ve erkek ortaklaşa bir çalışma sonunda
yuvayı yüksek ağaçların tepesindeki dallar üzerinde kurarlar. Dişi her
keresinde 3-5 yumurta yapar ve onların üzerine ortaklaşa kuluçkaya
yatarlar. Hint leylekleri balık, küçük sürüngen ve böcek ile
beslenirler.



GECE MAYMUNU (Tarsius bancanus)



Sumatra,
Borneo, Slawezi adalarının tropikal ormanlarında yaşayan bu maymun,
adını, geceleri dolaştığı için almıştır. Baykuş gibi çok büyük göz
sahiptir. Boyunun uzunluğu 12-14 cm, kuyruğu ise 20 cm’dir. Daldan dala
atlamak için kuyruğunu kullanır. Gün boyunca ağaç tepelerinde uyuklayan
bu hayvan gece böcek ve kurtçuk avına çıkar. Diğer primat olduğu gibi,
dişi her batında tek yavru doğurur ve altı ay boyunca onu emzirir.



BRAHMA KELEBEĞİ (Brahmaea wallichii)



Çok
özel renk ve desenli kanatlara sahip olan bu hayvanın boyu, kanatları
açıkken 15 cm’dir. Tropikal Asya’nın tüm ormanlarında yaşar. Gece
boyunca ağaçlardan ağaçlara dolaşan bu hayvanın larvasının ilk
aşamalarında arka kanatlarında 4 halka, ön kanatlarında ise iki halka
bulunur. Larva halindeyken rengi yeşil ve sarıdır. Daha sonra değişik
evrelerden geçer ve asıl rengi olan turuncu rengi alır.



MUNTJAK (Muntiacus muntjak)



Bütün
Güney ve Güneydoğu Asya ile Bali Adası’nda yaşayan küçük bir geyik
türüdür. Yüksekliği 50 cm, ağırlığı 18 kg.dır. Erkeğinin 15 cm.
uzunluğunda tek çatallı boynuzu vardır. Dişisinin boynuzları yoktur. Çok
düşmanı olduğu için geceleri ot, ağaç dalı ve yere düşmüş meyve arar.
Dişisi, her batında bir, ender olarak iki yavru yapar. Yavru, birkaç
gün içinde ayağa kalkar ve annesini izler. Bu geyiğin alnındaki bir
bezeden salgıladığı sıvı, yerinin kolayca bulunmasına neden olur.



TIRNAKSIZ GEKO (Teratoscincus scincus)



Orta
Asya’da yaşayan bu geko, genellikle küçük ağaçların ve otların arasında
dolaşır. En tipik özelliği tırnaklarının olmamasıdır. Uzunluğu 80 cm.
olan bu hayvan gün boyunca yuvasında dinlenir ve akşamları çıkıp örümcek
ve küçük böcekleri avlar. Haziran ayında dişi geko, 2 yumurta yapar ve
yavrular yumurtadan birkaç hafta sonra çıkarlar. Gekoların geçmişinin
150 milyon yıl öncesine kadar gittiği tahmin edilmektedir. Bu hayvanlar
83 aileye ve 670 alt türe ayrılırlar. Teratoscincus türü genellikle 4
alt türe ayrılır ve tümü Orta ve Güney Asya’nın yarı kurak bölgelerinde
yaşarlar. Timsahlarla birlikte gekolar ses çıkarmayı başaran tek
sürüngenlerdir.



BOBAK (Marmota bobac)



Orta
Asya’nın yarı çöl ve kurak topraklarında yaşayan bu kemirgen hayvanın
uzunluğu yaklaşık 65 cm’dir. Aile bireylerinden oluşan kalabalık gruplar
halinde yaşarlar. Bobaklar, yuvalarını genellikle yüksekçe bir tepenin
üzerinde yaparlar. Böylece yağışlı günlerde yuvalarının içine sel
sularının girmesini önlerler. Gündüzleri yiyecek aramaya çıkan bu
hayvan, bitki kökleri, tohum, meyve, böcek ve kuş yumurtasıyla beslenir.
Erkeğiyle birlikte yerin altına kazdığı yuvasında dişi her keresinde 12
yavru dünyaya getirir. Tüm aile kış aylarında, kuru çalı çırpıdan
yaptıkları yuvalarının içinde kış uykusuna yatar. Bu uyku sırasında
marmotların vücut ısısı 4-8 dereceye düşer. Normalde 16 olan nefes alma
ritimleri ise dakikada 2-3’e iner.



BENGAL KAPLANI (Panthera tigris tigris)



Genel
olarak otlaklarda, bataklık bölgelerde ya da ormanlarda yaşayan bu
hayvan iyi bir yüzücüdür. Geceleri avlanır. Avları arasında geyik, yaban
domuzu ve tavus gibi çeşitli hayvanlar yer alır. Gücünü yitirmemiş iri
memelilerden uzak durmasına rağmen fillere ve yaban mandalarına
saldırdığı gözlenmiştir. Bazen insanların yaşadığı yerlere yaklaşarak
sığırlara saldırır. Avlanma yeteneğini yitirmiş yaşlı ya da yaralı
kaplanlar ile yavruları olan dişiler kolay bir av olarak insanı
seçerler. Erkekleri dişilerden iri olup, omuz yükseldikleri 1 m’ye
varır. Kuyrukları 1m, toplam uzunluğu 3,2 m. dolaylarındadırlar.
Ağırlığı 160-300 kg.dır. Sıcak bölgelerde yaşayan Bengal kaplanlarının
belli bir üreme mevsimi yoktur. Soğuk bölgelerde ilkbaharda ürerler.
Dişiler 113 gün süren bir gebelik süresinden sonra 2-3 yavru doğurur.
Yavrular erişkine benzer desende tüylerle kaplıdır ve hemen hemen
avlanmaya hazır oldukları iki yaşına kadar annelerinin yanında kalırlar.
Dişi kaplan ancak yavruları geliştikten sonra yeniden ürer. Ortalama
ömürleri 11 yıldır.
Sercan Usta
Sercan Usta
Administratör
Administratör

Mesaj Sayısı : 222
Kayıt tarihi : 26/08/10
Yaş : 34
Nerden : İstanbuL

http://sercanustq.tr.gg/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Asya da yaşayan hayvanlar-(genel bilgi)  Empty Geri: Asya da yaşayan hayvanlar-(genel bilgi)

Mesaj  Sercan Usta Salı Ağus. 31, 2010 2:00 am

YEŞİL SAKSAĞAN (Cissa chiensis)



Himalayalar’dan Sumatra
Adası’na kadar olan geniş bir coğrafyada yaşar. Sürekli hareket halinde,
bir an bile yerinde duramayan, 40 cm.lik bir kuştur. Küçük kertenkele
böcek ve örümceklerle beslenir. Yuvasını yosun ve bambu yapraklarıyla
yapar. Dişi, her keresinde 3-5 yumurta bırakır.



ASYA KIZIL TİLKİSİ (Vulpes vulpes fulva)



Amerikan
kızıl tilkisiyle benzerlik gösterir. Genel olarak küçük ve orta
boyludurlar. Asya’nın en hemen her yerinde görülür. Kızıla çalan özel
renklerinden dolayı bu adla anılırlar. Burunları ve kulakları uzun ve
sivridir. Gövdeleri adi tilkiye oranla daha yuvarlak ve daha tüylüdür.
Fare, böcek, salyangoz, yılan ve sıçan ile beslenirler. Tilkiler ancak
kış mevsiminde çok acıktıklarında kümes hayvanlarına saldırırlar.
Tilkiler genellikle ilkbahar ve kış sonunda çiftleşirler.



GÖZLÜKLÜ KOBRA (Naja naja)



Güneydoğu
Asya’nın en ünlü ve en yaygın yılanı olan gözlüklü kobranın boynunun
genişleme yeteneği öbür türlerden çok fazladır. Pakistan, Hindistan ve
Seylan’da yaşayan bu türlerde başta gözlüğe benzer bir işaret vardır.
Pek saldırgan olmamakla beraber ısırığı öldürücüdür. Erişkinlerin boyu
1-1.5 m. olan gözlüklü kobra, karanlıkta çok iyi görür. Özellikle fare,
kuş ve yumurtalarıyla beslenir. Kışın çiftleşen bu tür ilkbaharda 1-2
düzine yumurta yaparlar. Dişi ile erkek ailelerini savunmak için bir
arada kalırlar.



KÜÇÜK PANDA (Ailurus felgens)



Himalayalar’ın
Nepal’den Assam’a kadar uzanan bölgelerinde yaşarlar. Uzunluğu 1.10 m.
olmasına rağmen bunun 50 cm’si kuyruğudur. Parlak kırmızı renkte, sarı
parıltılı, sık, yumuşak ve uzun tüylü, kedi büyüklüğünde bir hayvandır.
Küçük hayvanları, böcekleri avlayarak beslenir, fakat meyve, kök ve
yumurta da yer. Ağaçlara tırmanır. Genellikle bambu ormanlarında
dolaştığı için en tercih ettiği yiyecek maddesi bambu tohumudur. Dişi
her batında 1-4 yavru doğurur. Yavruların gözleri 7-9. günlerde açılır.
Genellikle yalnız yaşayan ve çiftleşme döneminde eş bulan bir hayvandır.
Yavrusunu bir yıl yuvada besler...



DEV KELEBEK (Attacus, edwardsii)



Hindistan
ve SriLanka’da yaşayan bu kelebek, gece kelebekleri türünün en iri
örneğidir. Sadece ön kanatlarının boyu 20 cm’yi bulur. Kanatlarını
açtığında, üzerindeki şekil ve figürler birçok düşmanını ürkütür.
Kanatlarının üzerinde yer alan dört fosforlu nokta, diğer hayvanlar
tarafından göz sanılır ve onları kaçırtır. Işıkla değişen kanat
renkleri, açık sarıdan koyu kahverengi-siyaha kadar bir skala gösterir.
Bu kelebeğin erkekleri iki antene sahiptir. Bu antenleri sayesinde
dişilerin varlığını anlarlar.



DENİZ TİMSAHI (Crocodylus poropus)



Endonezya,
Filipinler, Yeni Gine ve Avustralya kıyılarında yaşar. İri ve uzun bir
kafa yapısına sahiptir. Arka ayaklarının parmakları arasında perde
bulunur. Uzunluğu 3-7 m. arasında değişir. Genellikle deniz çekildiği
zaman avlanmaya çıkan bu timsah balık, kabuklu deniz hayvanları, kuş ve
küçük memelileri avlayarak beslenir. Akrabası olan Nil timsahı gibi
zaman zaman suyun dışına çıkar ve karadaki memeli hayvanlara saldırır.
Derisi nedeniyle son zamanlarda sayısı iyice azalmıştır. Endonezya ve
Filipinler hükümetleri bu hayvanı avlayan kaçakçılara karşı yoğun bir
mücadele vermektedir.



BUSERO (Buceros bicornis)



Güneybatı
Çin, Tayland ve Sumatra Adası’nda yaşayan bu kuşun en tipik özelliği
dev bir gagaya sahip olmasıdır. Genellikle 3-5 üyelik aile bireylerinden
oluşan gruplar halinde dolaşırlar. İncir, yere düşmüş meyve, ceviz
yiyerek beslendiği gibi, küçük kertenkeleleri, kemirgenleri, yılanları
da avlar. Yuvalarını yüksek ağaçların tepesine yaparlar. Dişi her
keresinde 2 yumurta bırakır ve daha sonra düşmanlarına karşı yuvanın
girişini çalı çırpı ile kapatır. Yavrular yumurtadan çıktıktan 14 gün
sonra erkek busero kuşu gelip bu yuvanın kapısındaki güvenlik önlemini
gagasıyla kaldırır.



DEV PANDA (Ailuropoda melanoleuka)



Çin’in
Sı-çuan bölgesindeki çok sınırlı bir bölgede yaşayan bu hayvanın beyaz
ve açık kızıl kahverengi tüyleri vardır. Yükseklerdeki ormanlarda
yaşayan pandanın boyu 1.50 m, ağırlığı ise 75-160 kg arasındadır. Bambu
filizleriyle beslenir. Ama bu arada, küçük balıkları, tavşanları da
avlar. Yılın büyük bir bölümünü yalnız geçirir. Çok kısa süren çiftleşme
döneminde eş bulur. Dişi, her batında sadece bir yavru doğurur ve 2-3
yıl onu yanından ayırmaz. Kışın karın altına yaptıkları yuvada kış
uykusuna yatarlar. Nesli tükenmek üzere olan nadir bir hayvandır. Yüz
tane kaldığı tahmin edilmektedir. Uluslar arası örgütlerin desteğiyle,
bölgesinde sıkı bir korumaya alınmıştır…



KAR LEOPARI (Uncia uncia)



Türkistan
dağlarında, Tibet’te, Aral ve Baykal Gölü civarında yaşayan bu güçlü
etobur hayvanın ağırlığı 23-41 kg, uzunluğu ise 2,50 m.dir. Kuyruğunun
uzunluğu ise bir metreyi geçer. Genellikle 3000-4000 m. yüksekte yaşar,
ama kış aylarında daha aşağıya iner. Yalnız yaşar ve sadece kendi
egemenlik alanında avlanır. Mağaralara yaptığı yuvasından avlanmak için
geceleri çıkar. Vahşi keçi, vahşi domuz, tavşan, tavuk, iri
kertenkeleleri ve geyik avlar. Dişi, her batında 1-5 yavru doğurur...



HİNT YAPRAK KELEBEĞİ (Kallima inachus)



Tüm
Güneydoğu Asya ve Hint Yarımadası’nda görülen bu kelebeğin en tipik
özelliği sonbaharda solmuş bir yaprağı anımsatmasıdır. Bu hayvan bu
özelliğinden dolayı ağaçların üstü yerine daha rahat kamuflaja
girebildiği toprakta dolaşmayı tercih eder. Toprakta dolaşması nedeniyle
küçük böceklerle, kurtlarla ve larvalarla beslenir. Orta boy kelebekler
kategorisindendir.



MAVİ TAVUSKUŞU (Pavo cristatus)



Anayurdu
Hindistan ve Seylan ormanlarıdır. Sülüngiller ailesinin mensubu olan bu
tür, yerleşik bir yapıya sahiptir. Kısa ve dayanıklı gagalarının yanı
sıra güçlü tırnakları ve dayanıklı ayakları, tanelerle birlikte
yiyeceklerinin başlıca bölümü-oluşturan kökleri, tomurcukları eşelemeye
ve böcekleri kurtları topraktan çıkarmaya çok elverişlidir. Çiftleşme
mevsiminde erkekler olağanüstü güzellikteki rengârenk tüylerini açarak
dişileri çekmeye çalışırlar. Kuluçkaya dişi yatsa da bu hayvanlarda
yavruların yetiştirilmesinden erkek ve dişi ortaklaşa sorumludur.



TİBET SIĞIRI (YAK) (Bos grunniens)



Orta
Asya’nın yüksek yaylalarında, 6000 m. yüksekliklerde yaşar. Ağırlığı
yarım ton kadardır. Burnu kılsız, boynuzları lir biçiminde ve bir metre
uzunluğunda, fakat biraz ayrıktır. Bütün vücudu ve gerdanı yere kadar
sarkan saçaklı kıllarla kaplıdır. Atınki gibi uzun kıllı kuyruğu vardır.
Yak, omuz başında yüksekliği 1.80 m’yi bulan büyük bir sığırdır. Taşıt
hayvanı olarak kullanılır. Etinden, sütünden ve yününden faydalanılır.
Genellikle yalnız yaşar, ama üreme mevsiminde dişi için diğer erkeklerle
dövüşürler... Tibet yaylalarında 300 yıl önce evcilleştirildiği tahmin
edilen bu hayvanın sütünün tadı ekşi, ama çok besleyicidir. Vahşi yak,
bugün tamamen yok olmuştur.



HİNT TİMSAHI (Gavialis gangeticus)



Hindistan
ve Seylan’da çok yaygın olan Hint timsahı, Ganj, İndus, Mahanadi ve
Brahmaputra nehirlerinin tatlı sularında yaşar. Su çekilince, ya kendini
çamura gömer ya da daha elverişli bir yer bulmak için dolaşmaya başlar.
Erişkinlerin uzunluğu yaklaşık 7 metreyi bulur. Hint timsahları
genellikle kuş, balık ve küçük memelilerle beslenir ve insana çok
saldırmazlar. Yağmur mevsiminde, sayıları 35-40 arasında değişen
yumurtalarını kumlu ırmak kıyılarında kuma gömer. Yumurta yaklaşık 70
gün sonra çatlar ve içinden uzunluğu 25 cm.’i aşmayan bir timsah yavrusu
çıkar. Hindistan’da kutsal bir hayvan olarak nitelenir.



MALAYA AYISI (Helarctos malayanus)



"Güneş
ayısı" da denilen bu küçük ayı, Birmanya, Çin Hindi, Tayland, Malaya
Yarımadası, Sumatra, Borneo ve Güney Çin’in bazı kesimlerinde ormanlarda
bulunur. Tropikal yörelerdeyse dağlarda ve düzlüklerde yaşar. Rengi
siyah olan bu tür, dünyadaki ayıların en küçüğüdür; boyu yaklaşık 1.20
m, ağırlığı 30-70 kg. arasındadır. Tıknaz ve güçlü bir hayvan olan
Malaya ayısının tabanları birçok ayının tersine çıplaktır. Ağaçların
üstündeki kırık ve eğilmiş dallardan kendine bir yuva kurar ve geceleri
yaban arılarını yakalar. Karıncalar, Hindistan cevizinin yumuşak ucu,
küçük kemirgenler, kuşlar ve meyveler diğer yiyecekleridir.



VAHŞİ ASYA EŞEĞİ (Equus prezevvalskii)



Bazı
zoologlar tarafından ayrı bir tür kabul edilir. Ancak Afrika yaban
eşeğinin coğrafi yönden ayrı bölgede, Asya’da yaşayan bir çeşididir.
Güney Sibirya, Gobi Çölü, Kuzey Hindistan, Moğolistan, Afganistan, İran,
Suriye, Irak ve Kuzey Arabistan düzlüklerinde yaşar. Kırmızımsı
postunun sırtı boyunca kara bir çizgi uzanır. 1.45 m. yüksekliğinde, 350
kg. ağırlığında bir hayvandır. Erkek, kendine 5-15 dişilik bir harem
kurar. Genellikle kuru ot, yaprak, bitki kökü yer. Suya çok düşkündür;
bu nedenle, 3-4 gün susuz kalırsa ölür. Dişi, ilkbaharda yaklaşık 45 kg.
gelen bir yavru doğurur. Soyu çok azaldığı için son yıllarda hayvanat
bahçelerine alınan bu hayvan yeni ortamına çok zor uyum sağlamıştır.



JAPON TURNASI (Grus japonensis)



Japonya’nın
Hokkaido Adası’nda yaşayan bu kuşun boyu 1.50 m, ağırlığı 10 kg’dir.
1952 yılında birdenbire ortadan kaybolan Japon turnası, son 15 yıl
içinde yeniden görülmeye başlamıştır. Sayılarının 300 kadar olduğu
tahmin edilen, çok özel bir ses çıkaran ve halk arasında “dans eden kuş"
olarak adlandırılan bu hayvan Japonlar için kutsal sayıldığından 1892
yılından beri koruma altındadır. Bu kuşun figürü, bugünkü Japon Hava
Yolları’nın (JAL) da simgesidir. Ayrıca, Japon ulusal içkisi sakenin
şişelerinin üzerinde de bu kuşun resmi vardır.



HİNT GERGEDANI (Rhinoceros unicornis)



Tek
boynuzlu olan Hint gergedanı, Assam, Nepal ve Hindistan’ın Bengal
bölgesinde yaşar. Yetişkin bir hayvan, 2m boyunda ve 4 ton
ağırlığındadır. Bambu ağaçlarının bulunduğu sulak bölgelerde dolaşır ve
iyi bir yüzücüdür. Genel olarak çift yaşarlar. Yaşlı erkekler yalnızlığa
terk edilir. Bambu dalları, tohum, ot, yeşil bitki ve su bitkileriyle
beslenir. Dişi her batında 1, ender olarak 2 yavru doğurur. Geçmiş
yıllarda boynuzlarının afrodizyak olduğuna inanılması nedeniyle bol
miktarda avlanan bu hayvan günümüzde ulusal servet olarak koruma altına
alınmıştır.



ORANGUTAN (Pongo pygmaeus)



Sumatra
ve Borneo’nun 1500 m. yüksek bölgelerinde yaşayan bu hayvan, gorilden
sonra en iri maymundur. Orangutanlar tutsak olarak yaşayamazlar. Çünkü
insanlardaki hastalıkların çoğu, özellikle akciğer hastalıkları kolayca
bu hayvanlara bulaşabilir. Ön ayaklarıyla dallara asılmayı çok severler.
Böylece gövdeleri dimdik, sanki havada oturuyorlarmış gibi görünürler.
Gece, ağaç üstünde, dallar ve yapraklarla yaptıkları bir düzlükte uyur,
bu yuvayı her gece yeniler. Yağmur mevsiminde yapraklar onları
yağışlardan korur. Boyu 1.80 m’yi, ağırlığı erkeklerde 100 kg’yi bulur.
Kol açıklığı 160-210 cm. arasında değişir. Kolları çok kaslı ve güçlü,
başparmakları küçüktür. En sevdikleri yiyecek, tropikal meyvelerdir.
Dişinin 230 gün süren gebelik dönemi sonunda doğurduğu yavru, ilk iki
yıl bütünüyle anaya bağımlıdır. 8 yaşında ergenliğe erişir, 12 yaşında
çiftleşmeye hazır ölür ve 40 yaşına kadar yaşayabilirler.



ASYA BABUNU (Papio anubis)



Güney,
Güneydoğu Asya’da yaşayan bu primatın erkeğinin boyu yaklaşık bir
metre, ağırlığı ise 22-50 kg. arasındadır. Kuyruğunun uzunluğu 70 cm’yi
bulur. Daha çok kayalıklarda dolaşan bu hayvan, 12-300 kişilik gruplar
oluşturur. Meyve, ağaç kabuğu ve küçük omurgasızlarla beslenirler.
Ancak, güçlü yetişkinler, keçilere ve küçük geyiklere de saldırırlar.
Dişi, her keresinde bir yavru yapar ve onu iki ay karnına bağlı olarak
taşır. Grup içinde gerçek bir hiyerarşi vardır; dişiler yiyecek ararken,
erkekler güvenliği sağlar. Düşmana tüm erkekler aynı anda saldırdığı
için leoparlar bile bu maymunlara bulaşmaktan çekinirler.



ARGALİ (Ovis ammon)



Çift
tırnaklıların en büyük türlerinden bir tanesidir. Erkeklerin yüksekliği
1.25 m, ağırlığı ise 230 kg’dır. Dişi erkeğe oranla küçüktür ama
boynuzları daha biçimlidir. Genellikle Altay Dağları’nda ve Batı
Moğolistan’da yaşarlar. Bu vahşi keçi, ot, yeşillik ve ağaç
yapraklarıyla beslenir. Dişi, her batında bir, ender olarak iki yavru
doğurur. Argalinin evcil keçinin atası olduğu kabul edilmektedir...



ASYA PİTONU (Python molurus)



Hindistan,
SriLanka, Birmanya, Güney Çin, Java Adası ve Malakka Yarımadası’nda
yaşayan bu hayvanın uzunluğu 4-5 m.dir. Genellikle akşamüstleri ve gece
av aramaya çıkar. Büyük kemirgenler, kuşlar ve sürüngenlerle beslenir.
Diğer yılanlara da saldırmaktan kaçınmaz. Dişi, yumurtalarının üzerine
kuluçkaya yatar ve onları kendi sıcaklığıyla korur. Yumurtalar
açılıncaya kadar da kımıldamaz. Dev bir cüsseye sahip olan bu yılanın
derisi yapışkan bir maddeyle kaplıdır. Gri ve sarıya çalan gri renginin
üzerinde enlemesine çizgiler vardır. Yerleşim merkezlerinin yakınına
pek yaklaşmaz. Dolayısıyla da insanlara pek zararı dokunmaz...
Sercan Usta
Sercan Usta
Administratör
Administratör

Mesaj Sayısı : 222
Kayıt tarihi : 26/08/10
Yaş : 34
Nerden : İstanbuL

http://sercanustq.tr.gg/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Asya da yaşayan hayvanlar-(genel bilgi)  Empty Geri: Asya da yaşayan hayvanlar-(genel bilgi)

Mesaj  Sercan Usta Salı Ağus. 31, 2010 2:00 am

BORNEO MAYMUNU (Manfelarvatus)



Ağaç üzerinde yaşayan ve
adalıların ’Hollandalı" anlamına ’Elanda" dediği bu maymun, ormanın suya
yakın kısımlarını seçer. Yüzmesini bilir ve suyun içinde köpek gibi yol
alır. Bir tehlike anında derhal suya dalar ve yarım dakika kadar sonra
birkaç metre öteden suyun yüzüne çıkar. Öbür maymunlar kadar hareketli
değildir. Bir dalın üzerinde uzun zaman sakin sakin oturduğu olur. Küçük
sürüler halinde dolaşırlar. Çok ilginç bir burnu vardır. Burnun ucu
erkekte çenenin altına kadar sarkar. Oldukça iridir, ortalama olarak 75
cm. uzunluğunda ve 20 kg. ağırlığındadır. Otçuldur, yaprak ve meyve ile
beslenir. Dişiler de erkekler de oldukça kıskançtır. İhanete
uğradıklarında vahşi bir tepki gösterirler.



SİNGAPUR GEKOSU (Gekko gecko)



Genellikle
40 cm’i bulan uzunluğuyla aynı ailenin diğer türlerinden daha uzun bir
sürüngendir. Güney Doğu Asya’nın ve de özellikle Singapur Adası’nın
ağaçlarında ve kayalık yörelerinde yaşar. Gündüzleri yuvalarına saklanan
bu hayvanlar gece av aramaya çıkarlar. Oldukça gelişmiş tırnak
yapılarıyla avlarını yakalarlar. Genel olarak böcek, örümcek, kırkayak,
küçük fare ve daha küçük gekoları avlayarak beslenirler. Dişi geko her
keresinde 2 yumurta yapar. Singapur’da yaşayan ve halk arasında "Tokai"
adı verilen geko dışında diğer gekolar kesinlikle saldırgan değillerdir.
Sadece Singapur gekosu sinirli bir kişilik gösterir ve kendine özgü bir
ses çıkarır. Yerli halk, gekoların yeni doğan çocuklara şans
getirdiğine inanır.



ENTEL MAYMUN (Presbytis entellus )



Pakistan,
Nepal, Hindistan ve Sri Lanka’da yaşayan bu maymunun boyu 70 cm,
kuyruğunun uzunluğu ise bir metredir. 120 bireyi geçen kalabalık gruplar
halinde yaşarlar. Ağaçlarla kaplı dağlık bölgeleri tercih ederler.
Yaprak, çiçek, meyve ile beslenirler. Ayrıca böcek de avlarlar. Dişi,
her keresinde bir yavru doğurur ve yavru, uzun süre annenin karnına
bağlı olarak gezer. Dişi, yavrusunu 12-15 ay boyunca emzirir. Daha
sonra, grubun himayesinde büyür. 3-4 yaşına geldiği zaman yavrular kendi
gruplarını kurarlar. Bu maymun, Hindistan’da kutsal sayıldığı için kent
merkezlerinde ve mabetlerde bol miktarda ve serbestçe gezerler.



BABİRUSA (Babyrousa babyrussa)



SIawezi
Adası’nda yaşayan vahşi bir domuz türüdür. Bölge ormanlarında dolaşan
bu hayvanların ağırlığı 90 kg’dir. Boyları 1 metreye yaklaşır. Geceleri
avlanmaya çıkar; yaprak, meyve, tohum ve su bitkileriyle beslenir.
Bazen, toprağı kazarak kurt, larva ve böcek de avlar. Genellikle yalnız
yaşayan bu hayvan çiftleşme döneminde eş bulur. Dişi, 5 aylık bir
gebelikten sonra iki yavru yapar. "Geyik domuz" adı da verilen bu
hayvanın bugünkü sayısı belli değildir.



SUYILANI (Herpeton tentaculatus)



Tayland,
Kamboçya ve Vietnam’da yaşayan bu suyılanının uzunluğu 70-80 cm.dir.
Rengi kahverengiye çalan sarıdır. Bölgenin nehir ve göllerinde yaşar,
ama tuzlu sularda da rastlanır. Çok hızlı hareketli bir hayvan olan bu
yılan balıklarla beslenir. Dişi, her keresinde 10-20 yavru yapar.
Kafasının önündeki dokunaçlardan biri radar görevi görür; diğer ise
çıkardığı sesle avı kendine çeker.



YAPRAK BÖCEĞİ (Phyllium siccifolium)



Güneydoğu
Asya ve çevresindeki adalarda yaşayan bu böceğin en tipik özelliği,
yaprağa benzeyen vücududur. Bu nedenle, insanlar yaprak sanıp üstüne
basarak öldürürler. Dişisi 10 cm. erkeği ise daha küçüktür. Gündüz
yaprakların arasında tam kamuflaj durumunda saklanan bu böcek, gece
besin aramaya çıkar. Küçük kuşlara saldıracak kadar yırtıcıdır. Dişi,
gri renkte büyükçe yumurtalar bırakır. Yumurtadan çıkan genç yaprak
böcekleri, yetişkinlik çağına gelmeden önce sayısız metamorfoza uğrar,
renk ve biçim değiştirir.



ASYA LEOPARI (Panthera pardus)



Yaşam
alanı Afrika’dan Güney Asya’ya kadar geniş bir coğrafya olan bu
memelinin uzunluğu 90-190 cm, ağırlığı ise 40-90 kg. kadardır. Dişiler
neredeyse erkeğinin yarısı ağırlığındadır. Kedigillerin her türlü doğaya
en uyumlu üyesi olan bu hayvan, tıpkı diğer türdeşleri gibi ilginç
desenli postu nedeniyle geçmiş yıllarda sorumsuzca avlanmışlardır.
Dolayısıyla, gönümüzde koruma altına alınmış hayvanların arasında yer
alır. Asya’nın ormanlık ve yeşillik alanlarında yaşadıkları bilinen, ama
sayıları belirlenemeyen Asya leoparı, bugün dikkatle
korunmaktadırlar...



MALEZYA OKLU KİRPİSİ (Atherurus macrurus)



Güneydoğu
Asya’da ve Çin’de yaşar. Afrika’daki oklu kirpilere çok büyük benzerlik
gösterir. Boyu yaklaşık 40cm, kuyruğunun uzunluğu ise 20 cm’dir. Baş,
boyun ve karın kısımları sert kıllarla kaplıdır. Dikenlerinin uzunluğu
10 cm’i bulur. Genellikle kahverengi rengindedirler ama karın kısımları
daha koyudur. Oklu kirpilerin oklarını fırlattıkları tamamen yanlış bir
inanıştır. Bu hayvanların eti çok lezzetli olduğundan, gerek
yırtıcıların gerekse avcıların bir numaralı hedefi haline gelmiştir.
Oklu kirpiler böcek, kurt, larva ile beslenirler. Bu hayvanlar aynı
zamanda otoburdurlar ama ekili tarlalara zarar vermezler. Tam tersine,
tarlaları parazitlerden temizlemekte büyük faydaları vardır.



HİNT AY KELEBEĞİ (Actias selene)



Japonya,
Güney Çin, Hindistan ve Sri Lanka’da görülen bu kelebeğin kanatları
açıkken ki boyu 12 cm’dir. Gündüzleri ağaç ve çalıların içindeki
boşluklara saklanan bu kelebek su kenarlarında dolaşır. Dişi ay
kelebeği, yumurtalarını ormanlık bölgedeki ağaçların, özellikle de ceviz
ağaçlarının yapraklarına bırakır. Tıpkı Amerikan ay kelebeği gibi, açık
yeşil ve saydam bir renge sahiptir.



BALIKÇI (VAHŞİ) KEDİ (Felis viverrina)



Güneydoğu
Asya’da, Çin’de ve Endonezya’nın bir kısmında görülen bu memelinin
derisinin üzerindeki tabaka ile en dıştaki kürkü, onu her türlü soğuk
hava şartından korur. Parmak araları yarı perdeli ön ayakları onu müthiş
bir yüzücü haline getirmiştir. Yaşadığı bölgenin akarsularında, bu
yeteneğiyle balık avlar. Balığın yanı sıra yengeç ve diğer küçük su
canlılarını severek yer. Yaklaşık 15 kg. ağırlığındaki bu kedi çok aç
kalırsa, kendinden büyük keçi, buzağı hatta köpek gibi kara hayvanlarına
da saldırıp onları öldürebilir.



SU SÜLÜNÜ (Hydrophasianus chirurgus)



Güney
ve Güneydoğu Asya’da yaşayan bu kuşun uzunluğu 30 cm’dir. Çiftleşme
mevsiminde erkeğinin kuyruğu uzar ve 25 cm’yi bulur. Göl ve
akarsulardaki yaprakların üzerinde dolaşır; böcek, sülük, tohum ve su
bitkileri yiyerek beslenir. Yuvasını lotus yapraklarıyla yapar. Dişisi
sadık değildir; bir yıl içinde 10 erkek değiştirir her defasında 3-4
yumurta bırakır. Yumurtladıktan sonra erkeğini terk eder.



NAPOLYON BALIĞI (Cheilinus undulatus)



Türünün
en büyüğü olan bu balığın uzunluğu 2 m, ağırlığı ise 90 kg’dır.
Kızıldeniz, Pasifik ve Hint Okyanusu’nda yaşar. Yaşlı bireylerin
alınlarında yumruksu bir çıkıntı bulunur. Mercanlar ve küçük deniz
böcekleriyle beslenir.



GOBİ AYISI (Ursus arctos)



Gobi
Çölü ve Moğolistan’ın kurak düzlüklerinde yaşayan bu hayvanın yetişkin
erkeğinin boyu 1.70 m, omuzlarının genişliği ise 95 cm.dir. Ağırlığı
ise 100-200 kg. arasındadır. Çöl yaşamına çok mükemmel uyum gösteren bu
hayvan, yaşadığı bölgedeki otları, çeşitli bitkilerin köklerini ve
meyvelerini yiyerek beslenir. Beslenmeye gece serinliğinde çıkar. Gobi
Ulusal Parkı’nda titizlikle korunan bu ayının 40-60 tane kaldığı tahmin
edilmekte ve bu nedenle çok sıkı gözetim altında tutulmaktadır. Ancak,
son yıllarda, Gobi Çölü’nün çevresindeki ekosistemin bozulması, Gobi
ayısının geleceğini hayli karartmaktadır.



BEYAZ ELLİ GİBON (Hylobates lar)



Güneydoğu
Asya ve Sumatra’nın 2400 m. yüksekliğindeki yağmur ormanlarında yaşayan
bu maymunun boyu 60 cm, ağırlığı ise 8 kg’dir. Kendi egemenlik
alanlarında küçük gruplar halinde yaşarlar. Genellikle bütün günü
ağaçların üstünde dolaşırlar ve ender olarak düşmüş meyveleri toplamak
için yere inerler. Uzun tırnakları sayesinde ağaç dallarında rahatlıkla
asılı durabilirler. Tatlı meyveler dışında böcek, küçük omurgalılar ve
kuş yumurtasıyla beslenirler. Dişi, her batında bir yavru dünyaya
getirir ve yavruyu ilk iki ay boyunca karnına bağlı olarak taşır. Gibon
ailesi çok kalabalık bir tür olmasına karşın, açık renkleriyle
diğerlerinden, özellikle de siyah gibonlardan hemen ayırt edilir.



AMUR (ASYA) LEOPARI (Panthera pardus orientalis)



Sibirya,
Çin ve Kuzey Kore’de çok az sayıda kalan bu memelinin ağırlığı 45-90
kg’dir. Türünün diğer cinsleri gibi albenili postu nedeniyle geçmiş
yıllarda çok sayıda avlanan bu hayvan, çöken SSCB ekonomisinden de
etkilenmiştir; yaşadığı ormanlar özelleştirilmekte, dolayısıyla ağaçlar
kesilerek yaşam alanı daraltılmaktadır. Tıpkı Sibirya kaplanı gibi çok
azalan Amur leoparının bugünkü sayısı 300’ün altındadır. Bu nedenle
Rusya-Çin sınırında bir rezerv bölgesi ayrılması için çalışılmaktadır.
Yaşam biçimi de Sibirya kaplanıyla benzerlik gösterir.



RHESUS MAYMUNU (Macaca mulatta)



Kan
gruplarının ayrılması için yapılan denemelerde kullanılan bu maymun,
Güney ve Güneydoğu Asya’da yaşar. Genel olarak akarsu kıyılarında
gruplar halinde dolaşırlar. Grubun lideri, en güçlü erkek bireydir.
Ortalama 60 cm. uzunluğundadır. Çok hareketli ve oynak olduğu için
hayvanat bahçelerinde çok yer alır. Hindular için kutsal kabul
edildiklerinden tapınaklara serbestçe girip çıkarlar. Ot, meyve, ceviz,
vahşi bitkilerle beslenir. Kandaki Rh faktörünün ismi bu maymunun adının
ilk iki harfinden gelmektedir. (Rh+ ve Rh-)



ALTIN SÜLÜN (Chrysolophus pictus)



Anavatanı
Çin olan bu hayvana Moğolistan’da da rastlanır. Mükemmel renklere sahip
olan ve daha iri olan erkeğinin vücudunun uzunluğu 30 cm., kuyruğununki
ise 80 cm’dir. Daha çok dağlık bölgelerdeki ormanlarda dolaşan bu
hayvan, tohum, yeşil yaprak, örümcek, böcek ve kurt yiyerek beslenir.
Çiftleşme döneminde erkek sülün kendisine 8 dişiden oluşan bir harem
kurar. Dişi her keresinde 5-12 yumurta yapar ve bunların üzerine kendisi
kuluçkaya yatar. Altın sülünler süs hayvanı olarak çok değerlidirler.
Davranış biçimleri bilim adamlarınca hala araştırılmaktadır.



TIKNAZ LORİ (Nycticebus coucang)



Assam,
Endonezya ve tüm Güneydoğu Asya’da yaşayan bu primatın uzunluğu 40 cm,
ağırlığı ise 1,5 kg’dır. En önemli özelliği çok kısa olan kuyruğudur.
Gündüzleri uyuyan bu hayvan, gece kendi egemenlik alanında avlanmaya
çıkar. Böcek, küçük sürüngenler, küçük kuşları avlar; bunların yanı sıra
bambu tohumu, kuş yumurtası ve tatlı meyvelerle beslenir. Dişi, 180
günlük bir gebelik döneminden sonra bir tek yavru doğurur. Yuvasını,
ağaçların tepelerindeki kovuklara yapar.



ASLAN BALIĞI (Pterois volitans)



Ana
vatanı Kızıldeniz olan bu hayvana İran sahillerinde ve Hint
Okyanusu’nda da rastlanır. En önemli özelliği, sırtındaki çok gelişkin
dikenlerdir. Bu dikenlerin kökünde bir bez, bezin içinde de çok güçlü
bir zehir vardır. Balık, bu zehirini hem avlanmak, hem de kendini
korumak için kullanır. Daha çok kendinden küçük balıkları avlayarak
beslenir.



DAMGALI GEYİK (Axis axis)



Hindistan
ve Sri Lanka’da yaşayan bu hayvanın boyu 80 cm, ağırlığı ise 45 kg’dir.
Orman yakınlarındaki çayırlıklarda kalabalık gruplar halinde yaşarlar.
Tehlikeli olduğu için su kenarına yalnız giderler. Dişi, 7 aylık bir
gebelik sonunda genellikle 1-2, ender olarak da 3 yavru doğurur. Ağaç
yaprakları, çeşitli otlar ve meyvelerle beslenir. 30-44 cm boyunda,
dallı boynuzları bulunur. Eti, derisi ve boynuzları nedeniyle avcıların
en sevdiği av hayvanlarından biridir. Gerek insanların, gerekse vahşi
yırtıcıların baş hedefi olduğundan genellikle geceler yiyecek aramaya
çıkar.



LANGUR (Pygathrix nemaeus)



Laos,
Vietnam ve Hainan Adası’nda yaşayan bu hayvanın boyunun uzunluğu 1.50
m’dir. Bunun yaklaşık yarısı kuyruğudur. Aile bireylerinden oluşan küçük
gruplar halinde yaşarlar. Erkeğin birden fazla dişisi vardır. Otobur
olan bu maymun, meyve, tohum, çiçek ve taze ağaç yaprağıyla beslenir.
Her grubun kendine özgü bir egemenlik alanı vardır ve bunun dışına pek
çıkmazlar. Sinirli ve kavgacı hayvanlardır. Dişi, her batında sadece bir
yavru yapar ve bir süre onu karnına bağlı bir şekilde taşır...



BANKİVVA TAVUĞU (Gallus gallus)



Asıl
vatanı Sumatra, Bali ve Java adaları olan bu hayvana Güney ve Güneydoğu
Asya’nın sık ormanlarında da rastlanır. Erkeğinin yeşil renkte
olağanüstü güzel bir kuyruğu vardır. Erkeğinin boyu 70 cm, dişisinin ise
40 cm’dir. Üreme döneminde erkekler kendi egemenlik alanını güçleriyle
korurlar ve 5-6 dişiden oluşan bir harem kurarlar. Dişiler, yerde
yaptıkları yuvaya her keresinde 5-7 yumurta bırakırlar. Civcivlerin
beslenmesinden sadece dişi sorumludur. Bu hayvan, tohum, küçük
omurgasızlar, böcek, örümcek, kurt ve kurtçuk yiyerek beslenir.



HİNT MANGUSTU (Herpestes edvvardsi)



Arap
Yarımadası dâhil tüm Güney Asya’da, Birmanya ve Sri Lanka’da yaşayan bu
hayvan, gerçek bir kobra avcısı olarak tanınır. Boyunun uzunluğu 50 cm.
kuyruğununki ise 35 cm’dir. Kayalıklarda ve kumlu topraklarda yaşayan
mangust, yuvasını ya toprağa ya da bir mağaraya kurar. Aile
bireylerinden oluşan küçük gruplar halinde yaşayan mangustlar küçük
kemirgenlerle, böceklerle, sümüklüböceklerle ve kuş yumurtalarıyla
beslenirler. Çok hızlı hareket ettikleri için en zehirli yılanlara bile
saldırırlar ve ani bir diş darbesiyle kafalarından yaralarlar. Dişi
mangust, 12 hafta süren bir hamilelik döneminden sonra 2-4 yavru dünyaya
getirir.



HİNT ANTİLOPU (Antilope cervicapra)



Hindistan’ın
çayırlık bölgelerinde yaşayan bu antilobun yetişkin erkeğinin
yüksekliği 85 cm, ağırlığı ise yaklaşık 40 kg’dır. Dişisinin rengi daha
açık ve boynuzları çok daha küçüktür. 15-20 bireylik gruplar halinde
yaşarlar. Her türlü ot ve bitkiyle beslenirler. Dişi her defa bir yavru
dünyaya getirir ve ender olarak ikiz doğurur. Bu hayvanlardan bugün 1500
tane kaldığı tahmin edilmektedir. Batı Hindistan’daki Velavadar Ulusal
Parkı’nda koruma altına alınmışlardır. Ancak, civardaki köylerin
köpeklerinin saldırısına uğramaktadırlar.



LEYDİ AMHERST SÜLÜNÜ (Chrysolophus amherstiae)



Birmanya’nın
kuzeyinde ve Çin’de yaşayan bu hayvanın vücudunun uzunluğu 60 cm.,
kuyruğununki ise 1.10 m’dir. Erkek sülünler kendilerine 3-4 dişiden
oluşan bir harem kurarlar. Tohum, yeşil bitkiler, böcek, kurtçuk, larva
yiyerek beslenirler. Dişi her keresinde 6-12 yumurta yapar, bunların
üzerine kendisi kuluçkaya yatar ve yavruların güvenliğinden de dişi
sülün sorumludur.



ASYA DEVESİ (Camelus bactrianus)



Çift
hörgüçlü deve adı da verilen bu tür, Çin ile Türkistan arasındaki bütün
Orta Asya’nın hayvanıdır. Bu yük hayvanlarından meydana gelen bir
kervan saatte 3-4 km. hızla yürüyerek günde ortalama 48-50 km. yol alır.
Her deve yaklaşık 200 kilo yük taşıyabilir. Hörgücünün tepesine kadar
2.10-2.15 m. boyunda olan bu hayvanın orta uzunlukta ve kalın bacakları
vardır. Vücudunun üzerindeki tüyler tek hörgüçlününkinden daha uzun
olduğundan yurdunun daha soğuk olan iklimine karşı koyması kolaydır.



NİLGİLİ LANGURU (Presbytis johnii)



Hindistan
ve Güneydoğu Asya’da yaşayan bu maymunun en tipik özelliği, çok güçlü
bir ses sahip olmasıdır. Boyu 97 cm, ağırlığı 9-13 kg’dır. En yüksek
ağaçların dallarında, aile bireylerinden oluşan küçük gruplar halinde
yaşarlar. Meyve, yeşil yaprak, böcek, kuş yumurtası ile beslenirler.
Dişi maymun, her batında bir yavru doğurur ve onu bir süre sırtında
taşır. Gibon maymunlarına çok benzedikleri için onlarla
karıştırıldıkları da olur. Ancak, diğerlerinden farkı, ellerinin beyaz
olmaması ve ikinci ile üçüncü parmakları arasında bir zar perdesinin
olmasıdır...



MALEZYA KAPLUMBAĞASI (Malayemys subtrijuga)



Tayland,
Vietnam, Kamboçya, Malakka Yarımadası ve Java Adasında yaşayan bu
hayvanın kabuğunun uzunluğu yaklaşık 20-35 cm’dir. Kabuğu her iki
tarafta üç ana bölüme ayrılmıştır. Genellikle gündüzleri aradığı
bitkiler ile beslenir ancak çok iyi bir yüzücü olduğu için zaman zaman
suya dalar ve böcek, kurtçuk ve küçük su kabuklularına da avlar. Dişi,
yumurtalarını su kenarlarındaki kumlu toprakların arasına gömer. Bu
hayvanın dikkat çekici bir başka anatomik özelliği ise kafasının
ortasında sarı bir çizgi bulunmasıdır. Malezya’daki aşırı kentleşme
nedeniyle, uygun ortamını yitirdiği için sayısı hızla azalmaktadır.
Sercan Usta
Sercan Usta
Administratör
Administratör

Mesaj Sayısı : 222
Kayıt tarihi : 26/08/10
Yaş : 34
Nerden : İstanbuL

http://sercanustq.tr.gg/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Asya da yaşayan hayvanlar-(genel bilgi)  Empty Geri: Asya da yaşayan hayvanlar-(genel bilgi)

Mesaj  Sercan Usta Salı Ağus. 31, 2010 2:01 am

altın maymun
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
asya fili
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
çin baykuşu
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


dev kelebek
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

argali
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
babirusa
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sercan Usta
Sercan Usta
Administratör
Administratör

Mesaj Sayısı : 222
Kayıt tarihi : 26/08/10
Yaş : 34
Nerden : İstanbuL

http://sercanustq.tr.gg/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz