KAYIT OL
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Namaz Vakitlerini Esrarı (Sırları)

Aşağa gitmek

Namaz Vakitlerini Esrarı (Sırları)  Empty Namaz Vakitlerini Esrarı (Sırları)

Mesaj  Sercan Usta Perş. Ağus. 26, 2010 8:06 pm

Namaz Vakitlerinin Esrarı (Sırları)Sabah yepyeni bir başlangıçtır.
Biz, sabah vaktine aydınlığın doğmasıyla birlikte yeni ve aydın bir
güne kavuşma neş’esi içinde girer, biz de böyle bir gün gibi doğmuştuk
deriz. Zira bu yeni gün, hem bizim anne karnına düştüğümüz günden, hem
de kainatın yaratılmasında geçen altı günün ilk gününden haber verir.
Belli bir şeritten büyük saate doğru tırmanır, yani başımıza doğan bir
günün fecrinden, anne karnına düşmemiz anına, ondan da kainatın
yaratıldığı ilk güne intikal eder, Allah’ ın (c.c), nimetleriyle
eteklerimizi doldurması adına bu günleri yaratmasını hatırlarız. Sonra
da O’ndan onca uzaklığımıza rağmen, kurbiyetiyle bize yakın olmasını
tazim, tekbir ve tesbih için huzura geliriz. İşte bu mana içinde eda
edilen sabah namazı ne denli yerinde bir ibadettir.
Öğle Vakti
İşlerin yoğunluğunda O’nun ferahlığına sığınırız. Öğle vakti, günlük
işlerin kemale erdiği ve Allah’ın nimetlerinin doruğa ulaştığı anı
hatırlatır. İnsan, o vakitte günlük işlerin sıkıntısından adeta
boğulacak hale gelir. Bu anda o, bir taraftan bütün bu sıkıntıları atıp
kurtulmak, diğer taraftan da günün o saatine kadar Rabbin başından
aşağıya yağdırdığı nimetlere karşı şükürde bulunmak maksadıyla mescide
koşar ve dünya işlerinden muvakkaten sıyrılarak bir nefes alma fırsatı
bulur. Bütün bunlar, ruh için öyle bir teneffüstür ki, insan gerçekten
ruhunu dinlese ve kalbinin atışlarına kulak kesilse, adeta onda dersten
bunalan talebenin teneffüse kavuşma heyecan ve helecanını duyacaktır. Yine Efendimiz’ in (S.A.s): “Şiddet-i hararet cehennemin bir kabarmasıdır.” ( Buhari, Mevakit)
buyurduğu öğlenin şiddetli hararetinin başları okşadığı zaman mescide
koşma, Allah’a teslim olup hiçbir gölgenin bulunmayacağı günde O’nun
isim ve sıfatlarının gölgesi altına sığınma, Resul-i Ekrem’in Livaü’l-hamd sancağı altına girme ferahlığı taşır.
İkindi Vakti
İhtiyarlığı hatırlatır. İkindi vakti güneşin artık gurûba meyl
zamanıdır. Dolayısıyla bu vakit insanlığın ihtiyarladığı anı ve son
peygamber Fahr-i Kainat’ ın tulûuyla birlikte gurûbunu da hatırlatır.
Biz ikindiyi eda ederken, her şeyin gurûba doğru yüz tuttuğunu ve birkaç
saat sonra yeryüzünde her şeyin silinip, kaybolacağını ve
ayaklarımızdaki sızı, belimizdeki ağrı, başımızdaki beyaz tüylerle kendi
nefsimizin de fani olduğunu ve zevale doğru yaklaştığını anlarız. İşte
tam ümitsizliğe düşeceğimiz böyle bir vakitte ezan sesi kulaklarımıza
gelir ve bu fâni hayatı bâkileştirme yolunu bulduk diye sevinir, bu
neş’e ile namaza koşarız.
Akşam Vakti
Bir gün sona ermektedir; artık ölüm kapımızdadır. Akşam vakti güneşin
batma anıdır; gün biter, güneş batar ve biz ayrı bir zaman dilimine
gireriz. Bu hal, yirmi dört saatlik bir günün ölümüyle birlikte bizim
ölümümüzden de haber verir; gün gelip ölecek, bir kefen içine sarılıp
el, ayak ve çenemiz bağlanarak kabre konacağız. Başımıza bir çift taş
dikilip kabrimiz belirlenecek, eş-dost bırakıp gidecek ve orada yalnız
kalacağız… Güneşin batmasıyla birlikte, saniyenin hareketi saatin
hareketini haber verdiği gibi, doğan her şeyin batışını, bütün
sistemlerin batışını hatırlar “Güneş katlanıp dürüldüğünde, yıldızlar (kararıp) döküldüğünde, dağlar (sallanıp) yürütüldüğünde...” (Tekvir, 81/1-3)
hakikatine şahit oluruz. Bu dehşet ve hayret içinde dağidar olan
kalbimize teselli vermek ve ruhumuzu inşiraha kavuşturmak için akşam
namazına koşarız. Akşam vakti, bir gurûb başında ya ağlamak veya öbür
âlemdeki durumumuzu mamur kılma heyecanını yaşamanın bir ifadesidir. Her
şeyin birbirine “elveda” deyip ayrılık türkülerini çağırdığı ve bir bir
vaveyla ile inkisarını dile getirmek istediği böyle bir hengâmede
duyulan ezan sesleri bize gurûbun içinde yeni bir fecrin haberini verir;
ölümümüzle birlikte yeni bir diriliş ve varoluşu bütün kuvvetiyle
ruhumuzda yaşarız, Hz. İbrahim’in “… batanları sevmem” (En’am, 6/78)
dediği gibi, batıp gidenlerden, benimle hemdem olup sabah-akşam benimle
beraber bulunmayanlardan razı olamam deyip baki ve lemyezel olan,
batanlar karşısında batmayan Allah’a yönelme manası taşır.
Yatsı Vakti
Gün gibi ömür de artık bitmiştir. Yatsı vakti, akşam şafağının bütün
bütün kararıp güneşe ait hiçbir emarenin kalmadığı zamandır. Bu zamanda,
arkada bırakılan bir günün mevcudiyeti hakkında, bize fikir verecek
hiçbir şey yoktur. Zira, gün gittikten sonra, akşam vakti izini ışıklık
veya kırmızılık halinde şafağa bırakmış, “beni bir parça daha hatırla”
demişti… O kızıllık da gidince, her şey gitmiş ve bitmiş olmaktadır.
Yatsı vakti, her şeyin bitişiyle birlikte insan ömrünün de bitip
kaybolmasını hatırlatır. Demek insan aradan seneler geçtikçe hiç
yaşamamış gibi olur. İşte yatsı vakti, insana her şeyin bitip tükendiği
ve kendisinin kabirde her türlü ışık ve ziyadan mahrum kalacağı bir anı
hatırlatır.
Elmas Sözler…

Cemalettin Yazıcı
Sercan Usta
Sercan Usta
Administratör
Administratör

Mesaj Sayısı : 222
Kayıt tarihi : 26/08/10
Yaş : 34
Nerden : İstanbuL

http://sercanustq.tr.gg/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Namaz Vakitlerini Esrarı (Sırları)  Empty Geri: Namaz Vakitlerini Esrarı (Sırları)

Mesaj  Sercan Usta Perş. Ağus. 26, 2010 8:06 pm

bununla ilgili bir çalışma. kaynak: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.][Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

___________________________________________
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sercan Usta
Sercan Usta
Administratör
Administratör

Mesaj Sayısı : 222
Kayıt tarihi : 26/08/10
Yaş : 34
Nerden : İstanbuL

http://sercanustq.tr.gg/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz