KAYIT OL
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim

Aşağa gitmek

İlim  Empty İlim

Mesaj  Sercan Usta Salı Ağus. 31, 2010 12:54 am

*****Bir insanın okuyup-öğrendikleri ne kadar çok olursa olsun,
hiçbir zaman onu okuyup-öğrenmekten alıkoymamalıdır. Gerçek ilim adamları,
daha çok, sürekli araştırmalarının yanında bildiklerini yetersiz bulan kimseler arasından çıkmıştır.
* * *
İnsanoğlu için gerçek hayat, ilim ve irfanla kabil olacağından,
öğrenip öğretmeyi ihmâl edenler, hayatta dahi olsalar ölü sayılırlar.
* * *
Bir insanın insanlığı, öğrenip öğretmek ve başkalarını aydınlatmakla belli olur ve ortaya çıkar.
* * *
Öğrenip öğretilecek şeyler, insanın mâhiyetini, kâinatın sırlarını keşfe yönelik olmalıdır.
Benlik sırlarına ışık tutmayan, varlığın karanlık noktalarını ve tıkanıklıklarını açıp
aydınlatmayan ilim, ilim değildir.
* * *
İlim ve marifetle elde edilen mansıp ve pâye, başka yollarla elde edilen makamlardan daha yüksek ve
daha uzun ömürlüdür
. Zira ilim, sahibini, dünyada fenalıklardan uzak ve fazîletli; öbür âlemde de,
onun iman ve irfanıyla gönlünde kurduğu tasavvurları aşkın makamlarla mutlu kılar.
* * *
Her anne ve baba, çocuklarının kafaları gereksiz şeylerle doldurulmadan önce,
onları mutlaka ilim ve irfanla doyurmalıdırlar. Çünkü, hakikat adına boş gönüller ve
marifetten
mahrum rûhlar, her türlü fena düşüncenin serpilip gelişmesine müsait
birer tarla mesâbesindedirler. Önceden onlara ne tür tohum saçılırsa
daha sonra hasat edilen de o olur.
* * *
"İlim, ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir;
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır
." (Yunus Emre)
* * *
Her fert kendisi ve milleti için gerekli olan şeyleri öğrenip
değerlendirmeli, gereksiz şeylerle ömrünü beyhûde zâyi etmemelidir.
* * *
Okuma, düşünme, çalışma, araştırma; hakikata hakikat olduğu için bağlanma sevdasıyla birleşince,
zannediyorum cihanları fethedecek bir güç hâline gelir.
* * *
Hak söylemeye başlayınca, cehalet öfkelenir, taassup tedirgin olur; ilim ise kulak kesilir dinler.
* * *
Geleceğin bahtiyar nesilleri, zamanı değerlendirmesini bilecek; düşünürken çalışmayı,
çalışırken okumayı, okurken de ideâlleri uğrunda hizmet vermeyi ihmâl etmeyecek, daima canlı,
daima renkli olmasını bilecektir.
* * *
Kitap okumak çok önemlidir; hususiyle de insanı Rabb’ine ulaştıracak, onu gaye-i hayal saydığı
neticeye bağlayacak, kainatın gerçek manada fethine vesile olacak, kendisi için kapalı meseleleri açacak;
iyi bir kitap, metafizik gerilime;
metafizik gerilim de o kabil kitapları okumaya sevk eder
* * *
Kitap okumak mühimdir; ondan daha mühimi de okuduklarını hayata geçirip tatbik edebilmektir. Ayrıca, bildikleri insanı gurura ve kibre sevketmemelidir.
Sercan Usta
Sercan Usta
Administratör
Administratör

Mesaj Sayısı : 222
Kayıt tarihi : 26/08/10
Yaş : 34
Nerden : İstanbuL

http://sercanustq.tr.gg/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İlim  Empty Yoksulluk Öğrenmenin Kapalı Hali.

Mesaj  Sercan Usta Salı Ağus. 31, 2010 12:54 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Yoksulluk, “Öğrenmeye Kapalı Olma Hâlinin” Arkadaşımıdır, Yoksa Banamı Öyle Geliyor ? Geçmişten
bugüne eğitim ve iletişim üzerine kafa yorarken, yoksullukla “öğrenmeye
kapalı olma hâlinin” birlikte yürüdüğünü gördüm. Yoksul olmak mı insanı
öğrenmeye kapalı bir hâle getiriyor, yoksa insan önce öğrenmeye kapalı
bir hâl kazanıp, sonra mı yoksullaşıyor? Bu sorunun cevabını bilmiyorum.
Ama ikisi, bir şekilde bir arada gidiyor. Başka bir deyişle, yoksulluk
veya yoksunluk çeken kişiler, kendilerini bu durumdan kurtaracak olan
bilgileri edinmek konusunda da kapalılar.

Yoksul ve çıkmazda olan
insanların öğrenmeye açık olmadıklarını, sordukları sorulardan
anlıyoruz. Genellikle “Bu durumdan nasıl kurtulabilirim? Bu konuda neler
yapabilirim?” gibi sorular sormak yerine “Beni suçum nedir?” veya
“Kader neden bana karşı acımasız?” gibi sorular sorarlar. Birinci
gruptaki sorular, umut ve çaba dolu cevaplar getirirken, ikinci gruptaki
sorular, hüzün ve karamsarlık getiriyorlar.

Bir eğitimci ve
gözlemci olarak yoksulluğun ve yoksunluğun düşünce tarzından
kaynaklandığını düşünüyorum. Bakış açısı zengin kişiler, şu ya da bu
şekilde yoksulluk, yoksunluk veya maddî sıkıntı çekseler de, bunun kısa
süreceğini ve geçici bir dönem olacağını düşünüyorum.

Acıkanlar,
yemek yerler; susayanlar da su içerler. Aksi hâlde ölürüz. Yemek ve
içmek, hayatta kalmanın şartlarından ikisi olduklarından dolayı olsa
gerek, bunlar bizim seçimimize yer bırakmayacak şekilde, onlarla ilgili
olarak bize kaçınılmaz birer farkındalık verilmiş konulardır.

Ama
yoksulluk çeken bir kişi, bilgiye susuzluk çekmez. Yani derin bir
şekilde ihtiyaç duyduğumuz bazı şeylerin susuzluğunu
çekmiyor-hissetmiyor olabiliriz. İhtiyacımız olan bilgiyi almak için,
otomatik olarak bir susuzluk veya yoksunluk hissi duymayız. Çünkü su,
susuzluğun ilacıdır. Ama bilgi, suya götüren köprüdür. Dolayısıyla, gözü
suda olan birisi, ne yazık ki köprüyü görmeyebiliyor.


Bir
arkadaşımla sohbet ederken, çok ilginç bir tespitte bulunup, İşsizliğin
alışkanlık yaptığını söyledi. Bu mümkündür çünkü yoksulluk ve işsizlik
de birer rahatlık bölgesidir; bir kişi, eline geçen az bir parayla
geçinmeyi, bundan keyif almayı zamanla öğrenebilir ve ailesinin sefil
bir hayat sürerek sadece “hayatta kalması” fikrine alışabilir. Bu durum
zamanla, “edinilmiş” ve artık çok da rahatsız etmeyen ve başa
çıkılabilen “rutin bir “çaresizlik” hâline dönüşebilir.

Bunun
örnekleri çoktur. Sizler de her yer de rastlayabilirsiniz. İşsiz
olduğundan veya sıkıntı çektiğinden şikâyet eden bir çok kişiyi, günlük
hayatlarında gözlemlediğinizde, aslında çok da mutsuz ve rahatsız
olmadıklarının farkına varabilirsiniz. Eğer sigara, çay ve yemek gibi
bazı asgarî ihtiyaçları karşılanıyorsa, pekâlâ öyle yaşayıp
gidebilirler.

Bunun yanında yoksulluktan veya işsizlikten
gerçekten şikâyet eden ve bu durumdan bunalmış olan bazı kişiler de, ne
yapacaklarını gerçekten bilmiyor olabilirler.

Bu kişilere doğru
bilginin, yaşadıkları dünyayı her gün biraz daha genişleteceğini
anlatmak, bilgiye karşı susuzluk uyandırmak gerekir. Her insanda, onu
hayallerine veya insanî bir hayata ulaştırabilecek beceri ve kaynak veya
bu kaynaklara ulaşabilecek kapasite vardır. İnsanlara, sürekli maddî
yardım yapmak yerine onların bu kaynaklara ulaşmaları konusunda yardımcı
olunmalıdır.

Nitelikleri az veya yetersiz olduğu hâlde bunları
geliştirmediği için işsizlik sıkıntısı çeken veya istediği işte
çalışamayan, ama internette sohbet etmek için, klavye kullanmayı
öğrenebilen bir genç, kapasitesiz veya yeteneksiz değildir. Sadece
enerjisini nereye yönlendirmesi gerektiğini bilmiyordur; sohbetle geçen
saatlerinde, aslında bilgisayar ve internet bilgisini artırabileceğinin
farkında değildir.

Yapılması gereken en iyi şey, bir yolunu bulup insanların bilgiye susamalarını sağlamaktır diye düşünüyorum.
Sercan Usta
Sercan Usta
Administratör
Administratör

Mesaj Sayısı : 222
Kayıt tarihi : 26/08/10
Yaş : 34
Nerden : İstanbuL

http://sercanustq.tr.gg/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz